Forum Paylasim Bilgi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Forum Paylasim Bilgi

Paylasmayi sevenlerin Adresi
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
MotorcuGenclik
Admin
Admin
MotorcuGenclik
GENÇTR FORUM TEAM
Üye bilgileri
Cinsiyet:
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 27/02/09
Mesaj Sayısı : 178
Nerden :
Rep Puanı: 178
Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli Vide
MesajKonu: Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli EmptyPerş. Mart 05, 2009 4:47 pm

Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli

Necla Bayraktar'ın, Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi, Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Oğuz Berksun ile röportajı...

Geçen hafta tiyatro sanatçısı Mümtaz Sevinç yedi yıllık hayat arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Daha bu olayın şaşkınlığı geçmeden bu kez Nurseli İdiz’in, kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisinin evini elinde bir kasap bıçağı ile basıp kapısını paramparça ettiği ortaya çıktı. Onlar ünlü olduğu için tüm ayrıntıları öğrendik. Elbette kadın-erkek arasında yaşanan bu tür olaylar sadece ünlüler cephesinde gerçekleşmiyor. Gelenekselle modern hayat arasında sıkışan günümüz kadın-erkek ilişkileri uzmanlara göre de artık alarm veriyor. Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi, Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Oğuz Berksun değişen kadın - erkek ilişkilerini, kadınların terk edildiğinde, aldatıldığında neler hissettiğini, özgürlüklerini ilan ederken hangi yöntemleri kullandıklarını anlattı.



Erkeklerle ilişkisi kadının psikolojisini kötü etkiliyor mu?

Son günlerde basına yansıyan olaylar, bir kez daha bizleri erkek-kadın ilişkilerini gözden geçirmeye zorluyor. Bu ilişkiler yazılı olmayan kurallarla düzenleniyor. Erkek egemenliği, rol ve statülerle belirlenen kadın–erkek dengesi üzerine dayanıyor. Çarpıklıklar da bu denge üzerinde boy atıyor. Belki de erkek egemenliğinin hangi şekle bürünerek ve kılıklara girerek hüküm sürdüğünü keşfetmemiz en akıllılarımızın bile yıllarını alacak bir süreç. Cinayet bile erkek işlerse başka türlü görünüyor gözümüze, kadın işlerse başka türlü. Kadın - erkek ilişkilerinde çoğu zaman kadınlar istismara uğruyor. Bu bütün dünyada böyle. Son günlerde yaşanan olaylara atfen konuşmuyorum. Çünkü her olayı kendi içinde ele almak gerek. Bu toplumda kadının irdelenmesi, kadın - erkek ilişkilerinin gözden geçirilmesi lazım. Çünkü eski tanımlarla bugünün ilişkileri yürümüyor. Kadın - erkek rollerinde son 10-15 yıldır belirgin değişiklikler var. Kadın iş hayatına katıldı ve toplumdan hak talepleri arttı.


Kadınlar model olarak artık neyi seçiyorlar?

Erkek egemen dünyada kendisine örnek olarak erkek egemen dünyanın sunduğu modelleri örnek alıyor. Yani koca maço bir adamsa, o da maço davranmaya başlıyor. Yani karşınızda size bağırıp çağıran bir erkeğe tepki geliştirmek zorundasınız. O tepki de erkek egemen dünyanın tepkileri oluyor.

KADIN UNUTMAZ!


Kadınlar artık aldatılmaya, aşağılanmaya daha şiddetli tepki veriyor diyebilir miyiz?

Rahatlıkla diyebiliriz. Kadın artık kendisine biçilen genel geçer rolleri daha açık bir şekilde reddedebiliyor. Bir yanda modern diğer yanda dinsel bir kimlik peşinde gibi görünüyor. Bu aslında kendini ifade etme, yeni bir modelin arayışı. Bence bunların hepsi erkek egemenliğine bir başkaldırıdır. Size saçma gelebilir ama tesettürle de olsa kadın özgürlüğünü ilan etti. Kadınlar yeni bir kimlik arıyor. Burada bir yanlışa düşülüyor. Kadınlar, erkeklerde beğenmediğimiz davranışları örnek alıyor. Daha erkeksi, lumpen, sigara içen, klasik annelik rolünü reddederken annelik hislerini feda eden, benim olmayanı kimseye yâr etmem diyen daha arabesk bir hale geliyor.


Yani kadınlar zor kullanmaktan kaçınmıyor...

Kadınların da egemenliklerini ilan etme yolunda öfkeyle bu türlü bir hak iddiası içinde olabileceklerini düşünüyorum. Erkeklerin buna hakkı olduğu bir toplumda kadınların böyle bir hakka sahip olmak istemelerini anlayabiliyorum. Anlamadığım şey erkek egemenliği ile mücadelede aynı metodları kullanmak istemeleri...


Kadınlar beyin fonksiyonları açısından erkeklerden farklı mı?

Biyolojik olarak beynin organize oluşunda çok büyük farklılıklar gözlenmiyor. Fakat işleyişte önemli farklılıklar var. Kadın daha iyi hatırlar, kolay unutmaz. Östrojen beyinde unutmayla gelişebilecek hastalıkları yavaşlatıyor, belleği daha güçlü hale getiriyor. Kadın belleğine yazılmış olayları erkekten daha canlı tutuyor. Olayların üzerinden çok zaman geçse bile olayı aynı şekilde yaşayabiliyor.


Erkek ile kadın olayları farklı algılar mı?

Erkek ile kadın arasında sinyalizasyon farkları olduğu düşünülüyor. Benzetmede hata olmaz. Kedi - köpek gibi. Örneğin kedi mutlu olunca mırıldar köpeğe havlama gibi gelir. Kedi kızınca kuyruk sallar, köpek mutlu olunca. Yani köpek kedinin en huzurlu olduğu anda onu tehdit gibi görüp saldırıya geçebilir.


Bu durum kadın - erkek ilişkilerini nasıl etkiler?

Erkek bugüne kadar kadını aldattığında başına böyle şeyler geleceğini hiç düşünmemişti artık düşünmek zorunda. Çünkü kadınların tepkileri de erkeklere benzemeye başladı.

40’ında terk edilen kadın ömrünü harcamış oluyor


Aldatılan kadın ne hissediyor, bu durumdaki bir kadın nasıl tepkiler verebilir?

Kadının aldatılmışlığı cinsel sadakatsizliğin gerçekleştiği anda değil erkeğin elinin kiri söyleminden itibaren başlamış durumda. Hatta belki de doğarken. Bu sebeple kadın baştan itibaren sadakatsizlik oyununun kurbanı zaten. Evlilik bu anlamda bir kandırmaca kadın için. Sadece mal gibi hissetme eğer bir insanın içindeki acının tek tanımlayıcısı ise ne hissediyor diye sormamak lazım. Sadece mal gibi hissediyor! Ne tepki verebildikleri de ortada. Aldatılma kadar aldatabilme olasılığını, hakkını hayatın kendisine tanımadığı bir insan çaresizliğin ve öfkenin ötesinde ne hissedebilir?


Ayrılık acısı genç bir kadınla daha ileri yaşlardaki kadını aynı şekilde mi etkiler?

Kadın evlendiğinde ve yıllar geçtikçe toplumsal kabul artıyor. Hem evde hem işte statüsü değişiyor, güçleniyor. Ayrılık 25 yaşında bir kadın için daha kolayken 40 yaşında bir kadın tüm şansını yitirmiş, ömrünü harcamış oluyor. Çünkü bir daha böyle bir şansı olmuyor. Yıllarca uğraşarak ancak elde ettiği statüyü bir anda kaybedince bunu kabul edemiyor. Buradaki statü kaybı bir ömürle, yıllarla ödeniyor. Elbette bu durum öldürme, şiddet gösterme hakkını kimseye vermez. Fakat bu da erkek egemen dünyanın bir kuralı.


Sevdiği adama zarar veren, onu yaralayan, öldüren kadınlar bunu planlı mı yapar yoksa anlık bir durum mudur?

Sevdiğine zarar verme, yaralama veya öldürme hem kadın hem erkek için daha çok dürtüsel yani anlık bir durum olabilir. Sevginin olduğu yerde beklentiler, beklentilerin olduğu yerde hayal kırıklıkları oluşuyor. Hayal kırıklığının olduğu yerde de üzüntü ve öfke olur. Ancak bu durum bir insanı yaralamak veya öldürmek için yeterli bir zemin yaratır mı derseniz cevabım hayır! Bu durumda özellikle patolojik kıskançlığı, uyuşturucu madde kullanımlarını, alkol kullanımını, depresyonun bazı tiplerini, epilepsi gibi bedensel hastalıkları düşünmek gerekir.

Kadınlar erkeklere göre daha çok hastalanıyor


Kadınların yaşadığı psikiyatrik sorunlar neler?

Toplumumuzu temsil edebilecek nitelikte çok çalışma yok elimizde. Bu sebeple söyleyeceğim şeyler benim mesleki tecrübelerimle daha çok ilgili. Psikiyatri kliniklerine başvuranlara baktığımızda kadın sayısı erkeklerin iki katı. Neredeyse bu kliniklere başvuranların yüzde 65-70’ini kadınlar oluşturuyor. Kalan yüzde 30-35 erkeği kliniklere getirenler ise yine kadınlar; anneler, eşler, kız kardeşler. Kadın, âdet döneminde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle bedensel ve ruhsal değişimleri daha iyi kavrıyor olabilir. Ama şu da gerçek; toplumumuzda neredeyse yüzde 15 oranlarında rastlanan depresyon vakalarının büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Anksiyete bozukluklarında da durum aynı. Kadınlarda en dikkatle ele alınması gereken rahatsızlık “âdet öncesi gerginlik”lerdir. Bu duruma çok sık rastlanır ve kadında gerginlik, sinirlilik, alınganlık gibi haller yarattığı için aile düzeni ve saadetini bozan, geçimsizlik yaratan en önemli neden olarak karşımıza çıkar.
MotorcuGenclik
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kadının Hafızası Daha Güçlü; Bu Yüzden Aşkta Şiddete Daha Meyilli

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forum Paylasim Bilgi :: Sağlık :: Psikoloji -
Dosyaları indirebilmek forumdan tam olarak yararlanabilmek için üye olmanız gerekmektedir Sadece 10 sn ayırarak üye olabilirsiniz ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Kendinize göre ...